OKB hastası birinin absürd isteklerine uyum sağlanmalı mı?
Kardeşim 35 yaşında OKB hastası ve durumunun farkında. 2 senedir hastalığı sürekli ilerlemesine rağmen hem beni hem de annemi "Psikiyatra görüneceğim" diyerek oyalıyor ama durumu daha da kötüleşiyor. Takıntılarına örnek vermek gerekirse elini en az 5-6 kere yıkıyor ve banyoda yerleri ıpıslak bırakıyor. Kullandığı kendine özel sabunu da koridordaki dolaba geri koyarken bütün koridor ıpıslak oluyor. Banyonun ışığını asla kapatmıyor, hep açık bırakıyor. Evden dışarı çıkarsa giydiği kıyafterleri çamaşır makinesinde en az 3 tur yıkıyor. Koridordaki portmantoya montlarımızı asmamıza izin vermiyor çünkü salondan banyoya gidip gelirken montlara değerse pislik kapacağını düşünüyor. Banyoyu ve koridoru ıpıslak bıraktığı bir gün tepki olsun diye montumu koridora astım diye anneme "O montu oradan almazsa intihar ederim" diyerek tehdit etmiş.
Tedavi olmadığı sürece isteklerinin absürdlüğü daha da şiddetlenecek. Bu durumda limit nedir arkadaşlar? Yani nereye kadar yaptığı anormalliklere uyum sağlanması gerekiyor, hangi noktada artık yeter diye itiraz etmek gerekiyor? Takıntıları sadece kendisini etkiliyor olsa umrumda değil, isterse elini 100 kere yıkasın ama takıntıları artık evde yaşayan başkaları için de eziyet haline geldi. Asıl hasta olan kişi tedavi olmuyor diye sağlam olan annem ve ben akıl sağlığımızı yitirmek üzereyiz.
Dipnot: Yorumlarınız ve desteğiniz için çok teşekkürler. Psikiyatriste gitmesi konusunda hepimiz hemfikiriz. Psikiyatriste gitmeye direnen birine nasıl yaklaşılmalı? Zorla mı götürmek gerek yoksa onun bize yaptığı gibi "Psikiyatriste gitmezsen de ben intihar ederim" şeklinde karşı tehditle mi yaklaşmak gerek? Tatlı dilin artık işe yaramadığı ve hasta tarafından dikkate alınmadığı bir aşamadayız.